10 Mayıs 2025, Cumartesi : Sportif Doğa Yürüyüşü..
Bolu, Çaydurt Hayranlar Köyü"


10 Mayıs 2025, Cumartesi : Sportif Doğa Yürüyüşü..
"Bolu, Çaydurt Hayranlar Köyü."



Uyarı - 1
yenirota ticari amaç ile hareket eden Resmi ya da Gayr-ı Resmi Günübirlik, Paket Turlar düzenleyen Turizm Şirketi değildir. Herhangi bir birliği, kuruluşa ve federasyona üye değildir. Dağcılık yapmaz.
Ülkemizin doğal güzelliklerine dair bir farkındalık yaratmanın yanında, kendi yaşamını Güzelleştirmek ve Sağlıklı Kalmak için Doğada Uzun Mesafe Yürüme Sporu Yapmayı canı gönülden seven amatör ruhlu doğa sporcularından oluşmuş bir arkadaş topluluğudur.
Doğada Uzun Mesafe Yürüyüşleri doğada her türlü arazide uzun mesafelerde tempolu yürüyebilme, tırmanma ve inme tecrübesi olan ve kondisyonu çok iyi yürüyüşçüler içindir. Çok Zor bir spordur. Ekipteki herkes bunu bilerek hareket eder.
Bir eğlence, kültür, doğa ve meşhuriyet gezisi, mangal, yeme-içme TURU değildir. TUR organizasyonları ile karıştırılmamalıdır.
Her bir rotamız başlangıç saatinden bitiş saatine kadar efor gerektiren, çok ciddi doğa sporları aktivitesi içermektedir.


Sevgili Dostalarım,

Biliyorsunuz Mayıs ayı doğanın uzun ve derin uykusundan uyanma, yeşerme günlerine giriş ayıdır ve bu durum Haziran ayının 21 nci gününe kadar son sürat devam eder.
İlk heyecan bir mayıs ile başlar. Yani bizim "bahar bayramı " ilan ettiğimiz, 1800 lü yılların sonlarında Amerikada iş bırakma eylemleri olarak başlayan "işçinin de bayramı olsun.." akımının yan etkisi olarak yanına " işçi bayramı" kavramını da eklediğimiz..
Kelt halkı der ki Yer ve gök 21 Mart günü buluşurlar. Bu buluşma'dan 40 gün sonra ilk hasat yapılır. İşte tam bu hasat zamanı geldiğinde güneş hem göz kamaştırıcı parlar hem de insan oğlunu iliklerini eritircesine kızgın bir kor gibi sarar, kanlarını kaynatır. Tabi böylesi haz verici durumu oturdukları sandalyeden seyrederek geçiştirmezler. Bir festival havasında kutlamalar eşliğinde olabilcek en güçlü ve parlak ateşi yakarak karşılarlar o 40 ncı günü. İşte Pagan'lar bu güne " Beltaine " derler. Yani " Parlak Ateş günü.."
İşte ondandır 1 mayıs hem o en parlak ateşi yakma günüdür. Hem baharın kapıya dayanışının ilk günü hem de senede bir gün olsun hatırlanmak isteyen ezilmişlerin, işçilerin günüdür.
Tabi ki mevzu 1 Mayıs ile bitmez.
Trakya ve Doğu dünyasında aynı şenlikler 5-6 Mayıs tarihinde yapılır. Hıdır ve ilyas isimli iki kafadar bir gül ağacının dibinde kamp iskemlelerine oturur ve uzun bir sohbete başlarlar. Hıdır "su" dur. İlyas ise " toprak". 5 Mayıs gününü 6 sına bağlayan gece buluşurlar. Ve hiç vakit kaybetmeden bereket dağıtmaya başlarlar.
Yalnız berekete ulaşmanın kuralı şudur; 5 Mayıs gün batımını takip eden saatlerde dilekler suda çözülen bir kalemle suda eriyen bir kağıda yazılır ve en geç 6 Mayıs sabaha karşı gün ağarmadan evvel gül ağacının bir dalına bağlanır ya da dileme işleminin hemen akabinde dilenen şey suya atılır. Sonra beklenir. Tabi dilenmesi gereken şey bereket iken; ev, araba, bol para, evlenme, çocuk sahibi olma gibi toprak ve suyu alakadar etmeyen konular da Hıdır ve İlyas tarafından dikkatle dinlenir, ele alınır ve ilgili makamların dikkatine gönderilir. O yüzden yerine getirilme işlemi tamamen bürokratik bir periyod izleyeceğinden zaman alacaktır. Sabırlı olmak gerekir.

Evet bu mevzuyu da uzatmadan kesiyorum ve hemen haftanın rotasını neşrediyorum.

Rotamız ; Bolu, Çaydurt Hayranlar Köyü

Tabi ki rotamız bir ilkbahar rotasıdır. Ve yine kayın, göknar ve bilimum yeni yeşermekte olan "yedigöller" havzası ağaçları yoldaşlarımız olacaktır.
Cumartesi sabah saat 06:00 Ankara'yı kendi halinde bırakıp yolumuza düşüyoruz. Sarı malum noktamız. Sonra bir saat daha var. Çaydurt üzerinden Hayranlar köyü son durak.
Çoğunlukla sarı renkli çiçeklerin sardığı yemyeşil tarlaların dibinden geçerek başlıyoruz yürüyüşümüze. Solumuzda Çal dağı var. Çal dağı 1980 metre ile Bolu dağlarının ikinci en yüksek tepesidir. Birincisi 2000 rakımla Çele tepesidir. Rotamız Çal dağına başka zaman uğrayacak. Sanırım Haziran ayında. Kirazlar olunca. Merkeşler köyünden Çal dağını batısından sıyırıp sonra arkasındaki vadilere altın vuruşlar yaparak inip çıktığımız ve devamından Yedigöllerin de tam göbeğinden geçip Yığılca'da bitirdiğimiz bir yürüyüşte, Merkeşler köyünün çıkışında bol miktarda kiraz yemiştik. Her neyse rotayı dağıtmayalım. Biz Çal dağı solumuzda kalacak şekilde 800 metreden beşlayıp 1400 metreye kadar kısa ve hızlı bir yükseliş yaşacağız. Ulaşacağımız boğazın hemen arkasında bizi bekleyen orman yolunda doğu yönünde uzun bir süre yürüdükten sonra keskin bir çıkışla batı-doğu yönünde uzanan uzun sırtın güneyine geçeceğiz. Bir patika bulacağız. Kayabaşı köyüne kadar geçen senenin sonbahardan kalma yaprakları ile örtülü yollarda keyifle yürüşümüzü sürdüreceğiz. Sonra bir yolunu bulup Hayranlar köyüne döneceğiz tabii ki. O fasıla yürürken geçeriz artık. Sonuçta 22-25 kilometreyi bulacak bir orman günü yaşayacaksınız.

Yürüyüşlerimizi kendi aracımızla yapıyoruz. Bu yüzden katılımcı sayımız sınırlıdır.

Evet, yürüyüşlerimizde herkes kendi kumanyasını getirir. Bu nedenle çantamıza, sabah kahvaltısı ve öğlen molasında yemek için sandeviç, yürürken canımız çektikçe yemek için yeşil ya da siyah zeytin, gofret, çikolata ya da meyve ve 2 litre su koyarız. Yağmurluğumuz yaz kış her şartta mutlaka çantamızda olur.

Kızılay'dan sabah 06:00'da çıkarız yola. Kahvaltı durağımız Sarının yeridir..

Cumartesi doğa yürüyüşlerimizde amaç kişinin tek başına ya da bu alanda faaliyet gösteren ticari işletmelerin hiç bir zaman içine giremeyeceği orman dokularını mevsimin tam da göbeğinde en taze heyecan dolu şekliyle, her adımından büyük keyif alacağı bir coğrafyada ve alışılmamış yükseltilerde hayatının rutini haline getirdiği gibi mümkün olduğu kadar başlangıçtaki ilk dakikadan bitiş noktasına kadar amatör duygular içinde hem güzel manzaraları doya doya iliklerine işlemek hem gün boyu orta şiddette bir spor yapmak ve hem de şehir hayatının ruhuna yapıştırdığı kötü kırıntıları yüksek bovis değerleri ile rehabilete atmek, günü ve tabi ki hayatı enerji dolu, heyecanlı bir şekilde yaşamaktır.

Doğa yürüyüşlerinin zorluk derecesi;
Doğa yürüyüşleri alışkın olmayan birisi için başlangıçta zor bir spordur. Çünkü sabah saat 10:00 ile akşam 17:00 aralığında, gün boyu neredeyse hiç durmadan yirmi kilometrelik engebeli bir arazide yürümek zordur. Ve fakat düzenli doğa yürüyüşü yapan insanlar bir müddet sonra nikotin bağımlılığı gibi böylesi yürüyüşlerin bağımlısı olmaktadırlar. Doğada doğaçlama yapılan iniş ve çıkışlar kimi zaman zordur, kimim zaman da kolay, fakat her şekilde de doğaya ayırdığınız o en kutsal gününüzün en güzel anlarıdır.

Doğa yürüyüşleri kesinlikle bir " her kim katıldıysa o kişiyi hoş tutma, eğlendirme " etkinliği değildir. Doğada Tur atılmaz. Yürüyüşçüler her zaman kendilerini orta ile zor arasında bir yürüyüşe hazırlıklayarak gelirler. O gün o ortama bedenini yorarak ruhunu dinlendirmeye gelmiş hiç kimse "hiç böyle bir yürüyüş ummuyordum.. mahvoldum...öldüm...bittim..." söylem ve serzenişleriyle rahatsız edilmez.

Şehir içinde düzenli yürüyenler, oradan oraya koşturanlan, hareketli bir yaşamı olanlar için daha evvel doğa yürüyüşü yapmamış olsalar bile doğa yürüyüşlerinde başarılı olurlar. Ama unutulmamalı ki yine de zorlanacaklardır.

Masabaşı çalışan, her yüz metrede bir " ne kadar kaldı " diye soran, 3000 metrelerde orman bekleyen süper kafalar, hareketsiz yaşayanlar ve pis boğazlar.... bu yaşam şeklini değiştirmedikleri sürece doğaya çıkmasınlar. Hiç bir zaman tavsiye edilmez.

10 Mayıs 2025 ; Cumartesi  Herzamanki gibi Kızılay'da buluşma ve hareket saati 06:00

Not;  Doğaya aşık, onu her yönü ile yaşamaya hazır ve istekli değilseniz, falanca gitti ben de gitmeliyim geçici hevesindeyseniz emin olabilirsiniz, hem bizi ilgilendirmiyorsunuzdur hem de doğa yürüyüşü size göre değildir. Boşa masraf etmeyin.

Doğa Yürüyüşlerine Katılmadan Evvel " Dikkat " Başlığı Altındakileri Mutlaka Okuyun.


Başlama saati : 09:30
Bitiş saati : 17:00
Ankara'ya varış : 21:00
Toplam; 18 - 20 Kilometre aralığındadır.